Altın fiyatları yine bir rekorla kepenkleri indirdi

fiyatlarında meydana gelen yükseliş hala sürüyor. Dolar dün 1,7020 liradan günü tamamladıktan sonra 1,7040 liradan güne başlamış, öğle saatlerine kadar 1,7100 lira seviyelerini korudu.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun faiz kararlarının açıklanmasından sonra İstanbul serbest piyasa ve bankalar arası piyasada hareketlenen döviz artışa geçti. Dolar, en son 25 Temmuz günü gördüğü 1,7300 liranın üstünü bir kez daha denedi ve 1,7400 liraya kadar çıkarak hem bu yılın en yüksek değerine ulaştı hem de Mart 2009 yılı ortalarından sonra ilk kez bu seviyelere çıkmış oldu.

Saat 13.45 itibariyle İstanbul serbest piyasada dolar 1,7250 liradan alınıp 1,7400 liradan satılıyor. 2,4550 liradan alınan avronun satış fiyatı ise 2,4700 lira olarak belirlendi.

Öte yandan serbest piyasada, avro alış ve satışta ulaştığı bu seviyelerle, yaklaşık bir hafta önce 2,5000 liranın hemen altından dönerek Türk Lirası karşısında kırdığı rekora az da olsa yaklaşmış oldu.

Bankalararası piyasada dolar kotasyonları ise itibariyle alışta en düşük 1,7270 lira, en yüksek 1,7290 lira, satışta en düşük 1,7330 lira, en yüksek 1,7440 lira seviyesinde bulunuyor.

Dolar, 9 Mart 2009 Pazartesi günü 1,8200'lere kadar çıkarak TL karşısında tüm zamanların rekorunu kırmıştı. Öte yandan altın fiyatları piyasalarda zirve yaptı...

Altın fiyatları rekorla kapattı

İstanbul Kapalıçarşı’da 24 ayar külçe altının gram fiyatı 93,65 liraya yükselerek rekor kırdı.

Altının bundan önceki rekor kapanışı 91,40 lira ile dün kapanışta gerçekleşmişti. Kapalıçarşı’da Cumhuriyet altını da 628 liradan satılıyor.

24 ayar külçe altın gün içinde en yüksek 93,70 liraya, Cumhuriyet Altını da 629,00 liraya kadar çıktı. Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı da kapanışa doğru 1.682,15 dolara ulaşarak rekor kırdı.

Altin fiyatlari ne zamana kadar yukselir

Altın fiyatının balon olduğu düşünülse de, rekor seviyede olmasına rağmen yükselişi destekleyen birçok neden var. Zira, küresel toparlanmada sıkıntı var, momentumunu kaybediyor.

Doların zayıflaması, enflasyondan korunma ve hatta deflasyondan dahi korunmak için tercih yatırım enstrümanı. Altın piyasasında kazan kazan avantajı devam ediyor.



Altında yükseliş süper düşük faiz oranları ortamını ve küresel finansal sistemin stresini gösteriyor. FED faiz oranlarını yükseltinceye değin altın fiyatı yükselmeye devam edecek.

Önceki gün ABD borç tavanı uzlaşması ile 1608.0’e kadar gerileyen altın fiyatı, ABD/Avrupa/ve Çin’den gelen olumsuz imalat sanayi endeksleri ile dolar yanısıra Sterlin-Kanada doları ve Euro bazında yeni zirve yaptı.

Dün seans sonrası Globex’de 1659 dolara kadar yükseldi. Uzun vadede önü açık , yıl sonuna kadar 1800-2000 dolar artık abartılı değil.

Daha önce belittiğim gibi düzeltmeler çok sığ ve çabuk oluyor. Kısa dönem göstergeler aşırı pahalı bölgede satış baskısını artırıyor. 1600 dolar cıvarına tekrar gerileme stop loss kullanarak satın alma fırsatı olacaktır.

Gelişmekte olan ülkeler Altın fiyatlarına sarılmış durumda

Uluslararası Para Fonunun (IMF) verilerine göre, Tayland haziran ayında bu yıl ikinci kez altın satın aldı. Tayland, 19 ton altın alarak rezervlerini 127 tonun üzerine çıkardı.

Tayland'dan sonra Rusya 5,85 ton altın satın alarak altın rezervlerini 836.7 tona çıkardı. Rusya, dünyada en büyük altın rezervlerine sahip sekizinci ülke konumunda bulunuyor. IMF verileri, Rusya'nın son beş yılda altın rezervlerini her ay artırdığını gösteriyor.

Geçen yıl küresel çapta merkez bankaları 73 ton altın satın alırken, bu yıl şimdiye kadar gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları ise 180 ton altın satın aldı.

Meksika bu yıl şimdiye kadar 5,3 milyar dolar tutarında 98 ton satın alırken, Rusya ise 2,6 milyar dolarlık 48 ton altın satın aldı.

IMF verilerine göre, Kazakistan, Yunanistan, Ukrayna ve Tacikistan da altın rezervlerini artırdı.

Kazakistan haziran ayında 3,11 ton altın satın alarak rezervlerini 70,4 tona, Tacikistan 0,04 ton altın satın alarak rezervlerini 3,03 tona, Yunanistan ve Ukrayna ise 0,03'er ton altın satın alarak rezervlerini sırasıyla 111,5 tona ve 27,7 tona yükselttiler.

Güney Kore Merkez Bankası, dün iki ayda 25 ton altın satın aldığını, böylece altın rezervlerini 39,4 tona çıkardığını açıklamıştı.

Güney Kore, elinde bulundurduğu altın rezervleriyle dünyada 45. sırada yer alıyor.

Dünyada en fazla altın rezervi 8.133,5 tonla ABD Merkez Bankasının elinde bulunurken, Almanya 3.401 tonla ikinci sırada yer alıyor.

Çin Merkez Bankası ise mayıs ayı sonunda elinde bulundurduğu 1.054,1 ton altınla, dünya sıralamasında 6. konumda bulunuyor.

Küresel ekonomik toparlanmadaki zayıflık, Avrupa ve ABD'nin yaşadığı borç sorunları yatırımcıları güvenli liman olarak gördükleri altına yönlendiriyor.

AA

Altın fiyatları beklentilerin dışına çıkıyor

Uzun vade beklentilerinin 1700 ve 1775 dolar olduğu sarı maden de daha önceki stratejimiz olan düşüşlerde alım pozisyonları açılması hala geçerliliğine devam etmektedir.



Altın, küresel ekonomideki büyümeye ilişkin belirsizlik ve endişelerin etkisiyle bir rekor daha kırdı. Borç tavanının yükseltilmesine ilişkin son dakika anlaşmasına rağmen ülke notunun düşeceği beklentisi ve Güney Kore Merkez Bankası’nın 13 yıl sonra ilk kez altın alması da altının yükselişinde etkili oldu. ABD'de tüketim harcamaları haziran ayında 20 ay aradan sonra ilk kez gerileyince yükseliş tetiklendi. Altın fiyatları, Amerikan Merkez Bankası’nın parasal genişleme programlarının da olumlu katkısı ile son bir yıldır yaklaşık yüzde 39 yılbaşından bu yana da yüzde 15'in üzerinde artış gösterdi. Analistler, ABD’deki ISM imalat verisi ile iyice su yüzüne çıkan son kötü verilerin ardından Fed'in üçüncü bir parasal genişlemeye gideceği beklentisinin de altın fiyatlarını yukarı taşıdığı görüşünü taşıyor.

Altın likörünün özellikleri neler bilelim

Portakal kabukları ve narenci nikörünün içinde 22 yada 24 ayar gerçek saf altın yaprakları kullanılmaktadır. Genellikle görsel hoşluğu sebebiyle sek olarak içilmesi tavsiye edilen altın likörü özellikle lüx davetlerde çok özel toplantılarda şampanya ile servis edilirken, votka gibi içkilerlede karıştırılarak farklı kokteyler yapılabilir.

Özellikle çilek yada çok fazla şekerli olmayan meyvelerle çok mükemmel bir uyum sağlıyor. Malesef ülkemizde çok rahat bulunmuyor. Yurtdışında rahatlıkla bulmanız mümkündür.

Altın fiyatlarındaki artışlar

KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç, altın fiyatlarındaki artışın hız kesmeden devam ettiğini belirterek “Bu artış kuyumculuk sektörünü derinden etkilemektedir. Özellikle son bir yıl içerisinde altın fiyatlarındaki yüzde 60'a yakın bir oranda yaşanan fiyat artışı satışların iyice azalmasına neden olmuştur. Bu fiyat artışları kuyumculuk sektörünü oldukça endişelendirmektedir” dedi.Başta altın olmak üzere, gümüş fiyatları ve giderlerin artması ciddi artışların sarraf ve kuyumcuları alabora ettiğini belirten Nurettin Özgenç, "Türkiye'nin iş aleminde sözün senet olduğu tek sektörü olan kuyum sektöründe altın fiyatlarının hızlı yükseliş ile işler azalırken,kira,personel gibi sabit giderler artıyor. Altın fiyatlarında yaşanan anormal artış kuyumcuları çok zor durumda bırakmaktadır" şeklinde konuştu.Kuyumcuların artan fiyatlar karşısında iş yapmakta zorlandığını dile getiren Özgenç ” Altının ons fiyatının bin 661 dolar seviyesine çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşması kuyum sektörünü olumsuz etkilemiştir. Ons fiyatlarının artışı yurdumuzda altın fiyatlarına artış olarak yansısa da, bir diğer etkende dolar kurunun yükselmesidir. Altın ve gümüş fiyatlarındaki hızlı yükselme altına olan talebi epey azalttı. Bu artışlar sayesinde arzu edilen alış-veriş olmayınca sektör ciddi bir darboğaza girme eşiğine geldi" diye konuştu.Ons fiyatları kadar piyasalardaki durağanlığın altın fiyatlarındaki hızlı yükselişin satışları iyice azalttığını hatırlatan Özgenç, "Vatandaş her halükarda güvenilir liman olarak gördüğü altınının fiyatının beklentilerin çok üstünde artması üzerine altın takı almak istememektedir. Elinde altın bulunduran kimselerde nakde çevirip farklı işlere yönelmektedirler. Kuyumculuk sektöründe yaşanacak durağanlık sektör içerinde daralmalara yok açacaktır. Buda ülkemizin ekonomik olarak ciddi sorunlar yaşamasına sebep olacaktır" ifadelerini kullandı.Kuyumcuların yaşadığı işlerin eskisi gibi olmadığına dair sıkıntıların azalması için altın fiyatlarının düşmesinin gerektiğini belirten KOBİDER Başkanı Özgenç, "Altın fiyatlarında yaşanan anormal artış, satışlarda meydana gelen düşüşün ardından kriz severler,faiz lobisi ve yandaşlarının piyasalara yaydığı kriz söylemleri kuyumcular kadar iş yapan herkesi tedirgin etmektedir. Bazı AB ülkeleri ekonomik kriz ile uğraşırken Türkiye'de bazı kesimler farklı krizler üretiyorlar. Mesela yemin krizi, meclis boykot etmek gibi anlamsız işler ile uğraşılmaktadır” dedi.Özgenç, açıklamasını şöyle sürdürdü:“2010 yılının Ağustos ayında 59,00 TL olan altın gram fiyatı 2011 yılının aynı ayında 91.00 TL'ye, 95.00 olan Çeyrek Altın Fiyatı 150.00 TL'ye, 375.00 olan Cumhuriyet Altını Fiyatı 610.00 TL'ye yükselmiştir. Böyle olmakla altının gram satış fiyatı, 1 yıllık dönemde 91.00 liranın üzerine çıkarak yatırımcısına yüzde 60'a yakın bir oranda getiri sağladı. Yurtiçi piyasalarda yükselişini sürdüren altın, yatırımcısının yüzünü güldürürken, imalatçısını ve satıcısını üzmektedir. ‘Kuyumcularda para kalmadı’ söylemleri gerçeği ifade etmez. Doğaldır ki geri satışlardan dolayı esnafta o anda nakit olmayabilir ama kuyumcu alış veriş yaptığı yerden anında para talep eder ve mal alımını sürdürebilir. Kuyumcu esnafı açısından nakit para sıkıntısı, söz konusu olamaz. Her şeyin alışverişi para olmadığından durabilir ama altın asla. Dünya durdukça değerini koruyan altın,ticaretinde de duraksamaz.”